Göbek fıtığı, göbek deliğindeki açıklıktan meydana gelir. Doğuştan göbek fıtığı olanlar da vardır. Daha sonradan fark edilen göbek fıtıkları da olabilir. Küçük bir göbek fıtığı bile çok kısa süren bir ameliyat gerektirebilir. Göbeğin yanında (paraumblikal herni) veya karın orta hattında göbek seviyesinden Şifalıözelliklerinden dolayı, bebeklerden yaşl tiara kadar her yaş grubu için gerekli bir besin maddesidir. Hakiki bal kovandan alındıktan, yaklaşık 4-5 hafta sonra kristalleşmeye başlar. Göbekfıtığı bitkisel tedavi Şifalı bitkiler ve faydaları, hastalıklar ve tedavileri, tıp terimleri ve doğal tedavi hakkında bilgiler içeren Türkiye`nin en özel… Göbek fıtığı, genel olarak hamile kadınlarda meydana gelen göbek de ligindeki şekil bozukluğu ve şişliktir. Rahimde yer alan bebeğin beslendiği kordondaki meydana gelen sorunlar nedeniyle göbeğe baskı yapmasıyla birlikte oluşur. Tedavi süreci basittir ve sorun kısa sürede ortadan kaldırılabilir. Bebekdoğduktan sonra göbek kordonu kesilir, işlenir ve özel bir braket ile klemplenir. Önceden, basitçe bağlanmıştı. İkinci gün göbek kordonu kurur ve üçüncü gün ise pul pul dökülmeye başlar. 3-7. Günlerde göbek kordonu düşer, ancak yara bakımı burada bitmez - burası hala enfeksiyonlara ve patojenik bakterilere Fast Money. Omurgamız çok sayıda kemikten oluşur. Omurganın esnek olmasını sağlayan ise bu kemikler arasında bulunan disklerdir. Daire şeklindeki bu diskler omurlar arasında yastıklama işlevi güçlü, fibröz bir dış kısmı ve jöle benzeri “nucleus pulposus” adında orta kısmı vardır. Bel fıtığı, yastıklama görevi gören ve omurgaya esnekliği veren bu disklerin yerinden oynaması sonucu oynayan disk, omurilik içinden geçen ve vücudun pek çok noktasına beyinden gelen mesajları ileten sinirlere baskı yapar. Bu baskı sonucunda ise şiddetli ağrılar görülebilir.“Disk kayması”da denilen bel fıtığı genellikle omurganın alt kısmında görülmesine karşın omurgada bulunan herhangi bir disk yerinden Fıtığı BelirtileriBel fıtığı belirtileri arasında bel, bacak ağrıları en sık görülen belirtilerdir. Ancak ağrıların nedeninin kesin olarak bel fıtığı nedeniyle ortaya çıkıp çıkmadığının belirlenebilmesi için röntgen ya da MR gerekebilir. Çünkü bel ağrısı bu bölgede bulunan kas ve bağlardaki başka bir problem kas zorlanması gibi nedeniyle de Bel fıtığının neden olduğu ağrılar genellikle şiddetlidir ve kişiyi ağrı kesici almaya zorlayabilir. Ağrılar birden ortaya çıkar ve öksürme, hapşırma gibi ani hareketlerde ağrılar düz ve sert bir yüzeye uzanarak Kökü Ağrıları Halk arasında “siyatik” olarak bilinen sinir kökü ağrıları, siyatik sinirinin kayan disk nedeniyle basınca maruz kalması sonucu diskin iltihaplanan dış tabakası sinir kökünü tahriş edebilir. Sinir kökü ağrıları sadece bel bölgesinde değil bacakta, kalçada ve ayakta nedeni, büyük bir sinir olan ve küçük sinirleri yapısında bulunduran siyatik sinirinin bel bölgesinden başlayıp, kalçanın derinliklerinden geçerek bacağın arka kısmına kadar bacak için ayrı bir siyatik siniri bulunur. Bu yüzden kayan diskin hangi sinire baskı yaptığına bağlı olarak o sinirin indiği tek bacak ağrıyabilir, uyuşabilir veya Kökünü İlgilendiren Diğer Belirtiler Bel fıtığının nedeni olan disk, sadece siyatik sinirine değil omurga çevresindeki diğer sinirlere de baskı yapıyor omurga çevresindeki diğer sinirler kayan diskten etkileniyorsa bu bölgede iğne batması benzeri bir his oluşabilir, karıncalanma ve uyuşma Göstermeyen Bel Fıtığı Bel fıtığı her zaman yukarıdaki belirtilere neden olmaz. Yapılan araştırmalar, rutin kontrollere giden ve bel bölgesinde herhangi bir şikayeti olmayan kişilerde de bel fıtığı görülebildiğini ortaya bel fıtığının herhangi bir rahatsızlığa yol açmadan oluşması sık görülen bir durum değildir ancak bir kontrol sırasında doktorunuz bel fıtığınız olduğunu söylerse şaşırmayın. Bu tip bel fıtığı genellikle diskin çok az kaydığı ve sinirlere baskı yapmadığı durumlarda Fıtığı Tedavisi Nasıl Yapılır?Bel fıtığı tedavisinde ilk önerilenler, düzenli egzersiz ve bel bölgesini güçlendiren hareketlerdir. Hareketsiz bir hayatınız varsa, hem fazla kilolar hem de güçsüz bel kasları, kayan diskin sinirlere yaptığı baskıyı ve ağrı riskini önemli oranda yükseltir. Bu kasları güçlendirmek ve bel bölgesine ağırlık bindiren göbek yağlarını eritmek atılacak ilk adım bel fıtığı ağrıları arttığında ağrılar hafifleyene kadar dinlenmek önerilmekteydi ancak son yıllarda bu ağrıların yer etmemesi ve kronik hale dönüşmemesi için tam tersi olarak bel fıtığınız başlangıç aşamasındaysa mutlaka düzenli egzersiz fıtığının neden olduğu ağrılar bazen gündelik hayatı etkileyecek kadar şiddetlenebilir ve kişinin hareket kabiliyetini durumlarda doktorunuzun önerdiği ağrı kesicileri ve kas gevşetici ilaçları ya da kremleri kullanabilirsiniz. Kas gevşetici ilaçlar genellikle konsantrasyonu da azalttığı için dikkat gerektiren bir iş yaparken kullanılması önerilmemektedir. Bu tip durumlarda ilaç yerine haricen ağrının bulunduğu bölgeye sürülen merhem kullanabilirsiniz. Fıtıktan Kurtulmanın Bitkisel Çözümü Fıtık, günümüzün sağlık sorunlarından biridir. Tıbbi adı Herni olan bu hastalık, organların sabit kalmasını sağlayan dokularda gelen hasar ile meydana gelir. Doku ya da kaslarda oluşan bir kayma veya yerinden çıkma, vücudun belirli bölümlerinde fıtık hastalığına neden olur. Toplumda en çok boyun ve bel fıtığı şikayeti yaygındır. Buna neden olan faktörler ise kişinin yaşam şekli ile doğru orantılıdır. Fıtık tedavisi için tıbbi yardım almanız önerilir. Fıtığın bitkisel tedavisi olabilir mi diye merak ediyorsanız bitki uzmanlarının bilgilerinden faydalanabilirsiniz. Bitkisel bir destekle iyileşmek için bazı şifalı otlardan faydalanabilirsiniz. Bu konuda size bitkilerin doktoru yardım edecektir. Fıtığı yok eden bitki İbrahim Saraçoğlu reçetesi ile günden güne yayılmaya başlamıştır. Bu bitkiyi merak ediyorsunuz değil mi? Hele bir de ameliyat korkunuz varsa fıtık için bitkisel çözüm yöntemini denemek iyi bir yol olabilir. O halde bir an önce iyileşmek için bel ve boyun fıtığı yok eden bitki nedir öğrenelim! Fıtığı Yok Eden Bitki ile Fıtığa Ameliyatsız Kesin Çözüm! Bel, boyun ya da kasık fıtığı yok eden bitki nedir diye heyecanlanmaya başladınız. Bu faydalı ot kırkkilit otudur. Atkuyruğu adıyla da bilinen bitkisel fıtık ilacını, aktarlardan kolayca temin edebilirsiniz. Bu ot sayesinde düzenli kullanmanız şartıyla, fıtık hastalığından kurtulabilirsiniz. İbrahim Saraçoğlu kırkkilit otu için şu ifadeleri dile getirmiştir Öncelikle kırkkilit otunu alırken taze olmasına özen göstermelisiniz. Raf ömrü 1 yılı geçmiş ise almanız tavsiye edilmez. Özellikle orman kenarlarında yetişen kırkkilit otunu almanız daha verimli olur. Kırkkilit otundan hazırlanan kürü, vücudunuza masaj olarak uygulamanızı öneriyor. Boyun fıtığı bitkisel tedavi Saraçoğlu tarifindeki bu ot bel fıtığı için de kullanılabilmektedir. Fıtık Yok Eden Bitki Kırkkilit Otu Kürü Tarifi Malzemeler 1 yemek kaşığı kırkkilit otu 1 bardak sıcak su Hazırlanışı 1 bardak sıcak su içinde 1 yemek kaşığı kırkkilit otunu yaklaşık 5 dakika kaynatın. Kaynayan bitkiyi dinlenmeye bırakın. Sıcaklığının geçmesi çok önemli! Sıcaklığı geçtiğinde uygulamaya geçebilirsiniz. Uygulama Bel ve boyun fıtığında kullanılan bu kür, araştırıldığın göbek fıtığı bitkisel tedavisi Saraçoğlu tarifi olarak da geçmektedir. Fıtığı bitkisel tedavi ile rahatlatmayı deneyecekseniz öncelikle seçeceğiniz otun kalitesine dikkat etmelisiniz. Hazırladığınız kırkkilit suyunu derin bir kaseye süzerek aktarın. Bu esnada bir kişiden yardım alabilirsiniz; çünkü bu suyun masaj yoluyla, sırt bölgesine sürülmesi gerekecek. Parmakların suya batırılıp enseden bel boşluğuna kadar suyun sürülmesi öneriliyor. 15 defa aynı işlemi uyguladığınızda, sıcak bir ortamda kalmalısınız. Oda sıcaklığında bu tedavi yöntemi denendiğinde, daha verimli sonuçlar alınacaktır. Dilerseniz 1 gün deneyip 1 gün mola verebilirsiniz. Günde 1 defa uygulandığında da etkisini gösterecektir. Eğer molalı bir düzen oluşturduysanız, kırkkilit otunu uygulamadığınız günlerde ardıç yağı sürmeniz önerilmektedir. Bu durumda bir gün kırkkilit otu diğer gün ardıç yağı kullanacaksınız. Düzenli bir şekilde 1 ay boyunca bu yöntemi uyguladığınızda, fıtıktan kurtulmuş olacaksınız. Fıtığın En Yaygın 5 Nedeni – Aman Dikkat! Toplumumuzda sıkça yaşanan fıtık neden oluşur? Hangi durumlar bu hastalığı meydana getirir? İşte tüm bu soruların yanıtı şimdi sizinle! 1 Kilo Almak Hızlı şekilde ve kısa sürede kilo almak organ dokularına zarar vereceği için fıtığın en belirgin nedenidir. Fıtıktan uzak kalmak için kilo kontrolü sağlamalısınız. Doğal fıtık tedavisi yöntemlerini araştırmaya hiç gerek kalmaması için öncelikle ideal kilonuzda olmaya, sağlıklı beslenerek kemik ve kas sisteminizi dinç tutmaya özen göstermelisiniz. 2 Gebelik Kadınlarda görülen fıtıklar genelde karın bölgesinde yaşanır. Özellikle de gebelik döneminde fıtık yaşandığında tehlikeli olabilir. Gebelik sürecinin son aylarında fıtık oluştuysa, doktora bu konuda bilgi verilmesi gereklidir. Hamilelikte fıtık başlangıcı, fıtık ağrısı yaşanıyorsa durum genellikle fizik tedavi ve hafif ağrı kesiciler ile kontrol altına alınır. 3 Kabızlık Fıtık neden oluşur sorusunun en yaygın cevaplarından biri de kabızlık sorunudur. Karın içinde oluşan kasılma ve gevşemeler, sıkça tekrar ettiğinde organların dokusunu bozabilir. Karın içi basıncı arttığında kasık fıtığı yaşanabilir. Bağırsak probleminiz varsa, fıtığa karşı önlem almak için bağırsak sorunlarını ortadan kaldırmalısınız. 4 Ağır İş Yapmak Ağır sanayi ortamında ya da taşıma işlerinde çalışan kişilerin bel ve boyun fıtığı yaşama riski daha yüksektir. Birden ağır eşya kaldırmak organların dokusuna hasar vermektedir. Fıtığı önlemek için ani hareket etmemeniz ve ağır işlerden kaçınmanız önerilir. 5 Uzun Süre Ayakta Kalmak Fıtık nedir sorusuyla başlayan araştırmalar genelde fıtığın belirtileri nelerdir ve fıtık tedavisi yöntemleri nelerdir sorularıyla devam eder. Bu döngüye hiç girmemeniz için öncelikle yaşam şartlarınızı düzenlemenizi öneririz. Kasık fıtığının en ciddi nedenidir uzun süre ayakta kalmak. Mağaza & hizmet sektöründe ya da uzun süre ayakta kalmak zorunda olan kişilerin bu hastalığa yakalanma ihtimali çok yüksektir. Eczanesi Şifalı Bitkilerİçeriğindeki herhangi bir kimyasal bileşen, vitamin ya da mineraller sayesinde insan hayatı için yararları olan bitkiler, şifalı bitkiler olarak tanımlanır. Bu bitkilerin hastalıklara karşı fayda sağlayabilmeleri için tüketim miktarları ve tüketilme şekilleri büyük önem taşır. Şifalı bitkilerin hastalıkların tedavisinde kullanılması, neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir. Ancak şifalı bitkilerin herhangi bir hastalığı tamamen iyileştirmediği ve asla ilaç yerine kullanılmaması gerektiği bitkiler ve faydaları sadece bir rahatsızlığın ya da hastalığın tedavisine ya da önlenmesine destek olabilir. Aynı zamanda her şifalı bitki her hastalığa önerilmez. Bu bağlamda şifalı bitkiler ve isimleri ile hangi hastalıklara iyi geldiğinin tam olarak bilinmesi önemli bir konudur. Bir diğer önemli konuda kronik ve ciddi hastalıklara sahip olan kişilerin ya da ilaç kullananların şifalı bitkileri kullanmadan önce mutlaka doktoruna danışması ZencefilŞifalı bitkiler listesi denilince ilk akla gelen bitkilerin başında olan zencefil, Güney-Asya kökenli, hoş kokulu ve lezzet verici bir bitkidir. Antioksidan bileşenler, vitamin, mineral ve aromatik uçucu yağlar içeren zencefil, iştah açıcı, metabolizmayı hızlandırıcı ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkileri nedeniyle en çok kullanılan şifalı bitkiler mide bulantısı, ishal, kabızlık, şişkinlik, gaz, karın ve mide ağrısı gibi sindirim sistemi bozukluklarına karşı da faydalıdır. Bağışıklık sistemini güçlendirerek grip, nezle gibi soğuk algınlıklarına karşı vücudu korur. Kanser hücresi oluşumunu önler ve oluşan hücrelerin çoğalmasını şekerini düşürücü etkisi ve eklem hastalıklarından doğan kas ağrılarına karşı olumlu etkileriyle de adından söz ettiren zencefil baharat olarak yemeklerde kullanılabildiği gibi çay şeklinde de ZerdeçalHindistan safranı olarak da bilinen zerdeçal, bilinen eski şifalı bitkilerden biridir. C ve B6 vitamininin yanı sıra manganez, demir ve potasyum gibi mineraller ile antioksidan bileşenler içeren zencefil, besin değeri açısından oldukça baharat olarak ve çay şeklinde tüketilebilen bitki gıda endüstrisinde lezzet verici olarak kullanılmasının yanı sıra cilt sağlığına olan etkileri nedeniyle de bakım ve kozmetik ürünlerinde de aktif bileşeni olan curcumin maddesi kanser hücresi oluşumunu engeller ve oluşan hücrelerin çoğalmasını önler. Mide ekşimesi, mide ağrısı, Chrohn Hastalığı, kabızlık gibi sindirim sistemi bozukluklarına ek olarak safra kesesi hastalıkları ve kolesterol yüksekliğine karşı faydalıdır. Kalp hastalıkları riskini azaltıcı etkisiyle ön plana çıkan zerdeçal, antioksidan özelliği sayesinde iltihabi rahatsızlıkların önlenmesinde ve tedavisinde etkilidir. Depresyon, demans, kronik yorgunluk ve Alzheimer gibi hastalıkların gelişimini önler. Ayrıca yara ve yanık gibi enfeksiyonların iyileşme sürecini IhlamurKış günlerinde en sık kullanılan bitkilerden biri olan ıhlamur, hem çayı hem de çiçeği kurutularak kullanılabilen ve yüzyıllardan beri insan sağlığına yararlarıyla tanınan hoş kokulu ve aromatik bir ve yaprağı ile hazırlanan çayı limon, bal ya da diğer bitkilerle karıştırılarak sıcak olarak vitamin, mineral ya da aromatik uçucu esansiyel yağlar içeren ıhlamur, antioksidan özelliğe sahiptir. Toksinlerin vücuttan atımını hızlandıran ve bağışıklık sistemini güçlendiren bitki, soğuk algınlıklarının, farenjit, öksürük gibi rahatsızlıklar için geleneksel tedavi yöntemidir. Boğaz tahrişlerini önlemesinin yanı sıra iltihap giderici, idrar söktürücü ve ağrı kesici özelliklere sahiptir. Ayrıca yatıştırıcı özelliğe sahip olan ıhlamur, strese karşı vücudu destekler ve uyku düzenin sağlanmasında önemli rol oynar. Metabolizma hızını arttıran bitki, terlemeyi sağlayarak vücuttan aşırı suyun atılmasını AdaçayıKendine has bir aromaya sahip olan yumuşak ve tatlı bir lezzete sahip olan adaçayı, binlerce yıllık geçmişe sahip bir bitkidir. Akdeniz kıyılarına sahip tüm ülkelerde yetişen adaçayı, taze ya da kuru olarak çay şeklinde yağları olarak bilinen sineol, pinen ve borneol ile oleanol asidi, asparagin, flavon, irsol asidi, fumorik asit, reçine, tanen ve glikozis gibi maddeler içeren bitki, antioksidan özellikleri ile dikkat çeker. Yemeklere lezzet verici olarak da kullanılan adaçayı, etlerin dinlendirilmesi için hazırlanan soslarda da sistemi üzerinde olumlu etkilere sahip olan bitki, hazımsızlığın önlenmesinde etkilidir. Adet düzensizlikleri ve adet sancılarına iyi gelen ıhlamur, antifungal etkisi ile vücutta oluşan cilt mantarlarının tedavisinde etkin bir rol oynar. Toksinlerin vücuttan atılmasını destekler ve sinire bağlı olarak gelişen baş ağrılarını hafifletir. Balgam söktürücü, boğaz ağrısını giderici ve öksürüğü önleyici etkileri sayesinde soğuk algınlıklarının tedavisinde etkindir. Ağız yaralarının tedavisini destekler ve ayrıca idrar yolları enfeksiyonları, safra kesesi ve karaciğer hastalıklarını önleyici etkiye Çörek OtuTüm dünyada kullanılan şifalı bitkilerden biri olan çörek otunun siyah tanecikli tohumları genellikle hamur işlerinde baharat olarak kullanılır. Ayrıca çörek otunun tohumları kullanılarak hazırlanan yağı da içilebilir ya da harici olarak cilde timol ve timohidrokinon gibi sağlığa faydalı kimyasal bileşenler içeren çörek otu, eterli yağlar açısından zengindir. Bunlara ek olarak selenyum, çinko, magnezyum, kalsiyum, demir mineralleri ve niyasin, folik asit, B6, B2 ve B1 vitaminleri içeriği yüksek olan çörek otu, bazı kanser hastalıklarının, karaciğer ve böbrek hastalıklarının, romatizmal hastalıkların, hipertansiyon ve şeker hastalığının tedavisinde oldukça etkilidir. İlaç üretiminde de kullanılan bitki, alerjik rinit tedavisini destekler. Burun kanallarının şişmesi, hapşırma, burun akması ve burun tıkanıklığı gibi alerji semptomlarını hafifletir. Astım, bronşit, epilepsi ve Alzheimer hastalığının tedavisini destekleyici rol HünnapÜnnap, innabi ya da çiğde olarak da bilinen hünnap, üzerinde kahverengi kızıl tonlarında incecik bir kabuğu bulunan ve zeytine benzeyen oldukça faydalı bir bitkidir. Çiğ olarak tüketilebildiği gibi kurutularak ya da reçeli yapılarak da kalorili bir meyve olan hünnap kilo vermeye yardımcı olur. Yüksek oranda C ve A vitamini içeren hünnap bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı vücudu korur. İçeriğinde yer alan B3 vitamini sayesinde kan dolaşımının düzenleyen meyve, sinir sistemi fonksiyonlarının da sağlıklı bir şekilde çalışmasını bir antioksidandır ve bu özelliği sayesinde karaciğer hastalıklarının tedavisinde önemli rol oynar. Ayrıca cilt sağlığının korunmasında, sindirim sisteminin düzenli çalışmasını da destekler. Kalsiyum ve magnezyum içeren hünnap kemik ve kas gelişimi için önemlidir. Yüksek oranda potasyum içeren hünnap kalp ve damar sağlığının korunmasını sağlayarak kalp krizi riskinin önlenmesine yardımcı Kudret NarıAfrika, Asya, Güney Amerika, Karayip Adaları ve Amazonlarda yetişen tropikal bir bitki olan kudret narı ülkemizde Akdeniz ve Marmara Bölgesi’nde yetiştirilir. Pütürlü ve yeşil bir dış yüzeye sahip olan kudret narı kesildiğinde inden kırmızı renkli çekirdekleri çıkarılarak taze ve olgun hali ezilip bal ile karıştırılarak tüketilebilir. Zeytinyağı içerisine koyulan kudret narı ağzı kapatılarak cam bir kavanozda güneş görmeyecek biçimde 6 ay bekletilir. Bekletilen kudret narı, özellikle sabahları aç karnına bir tatlı kaşığı bal ile birlikte tüketilir. Aynı zamanda harici olarak da yara, kesik ve yanıklara da sürülebilen karışım, tedavi süresini kadınlarda rahim ve vajina yaralarının iyileşmesinde önemli rol oynayan kudret narı karışımı, egzama ve sedef hastalığı gibi cilt hastalıklarının tedavisinde de oldukça etkilidir. Antioksidan içeri ile bağışık sisteminin güçlenmesini sağlayan besin antibiyotik etkisiyle dikkat çekicidir. Kanser hücresi oluşumunu önler ve gastrit, ülser gibi mide problemlerinin oluşmasını SarımsakKökeni Orta Asya’ya dayanan sarımsak ülkemizde de en çok yetiştirilen bitkilerden biridir. Kendine has aromaya ve lezzete sahip olan sarımsak antibiyotik özelliği sayesinde birçok hastalığın tedavisini ve genel sağlık durumunu destekleyici rol lezzet verici olarak taze ya da kurutularak toz şeklinde tüketilebilen bitkinin yağı, kapsülleri ve tozu bulunur. Antioksidan vitamin ve mineral içeriğinin yanı sıra aromatik yağları sayesinde vücuda yararları olan sarımsak, özellikle kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucudur ve kalp krizi riskini önler. Bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun hastalıklara karşı direncini hücresi oluşumunu engelleyen ve oluşan hücrelerin çoğalmasını önleyen sarımsak, başta kolan kanseri olmak üzere diğer kanser türlerine karşı vücudu korur. Cilt hücrelerinin yenilenmesini sağlayarak yaşlanmayı geciktirir ve kan şekerini düzenler. Beyin fonksiyonlarının düzenlenmesinde önemli rol oynar ve Alzheimer gibi hastalıkların tedavisini destekler. Bağırsak parazitlerinin vücuttan atılmasını sağlayan sarımsak cinsel performans üzerinde de RezeneKökene çok eski çağlara dayanan şifalı bir bitki olan rezene, kurutularak yemeklerde baharat olarak ya da çay şeklinde tüketilebilir. Yüksek oranda fosfor, magnezyum, potasyum, kalsiyum ve sodyum mineralleri içeren bitki, A ve C vitamini açısından da bileşenler ve uçucu yağlar açısından da zengin bir bitki olan rezene kozmetik ve ilaç sanayinde kullanılır. Kabızlık, gaz, şişkinlik gibi sindirim sistemi bozukluklarının ve bazı cilt hastalıklarının tedavisinde önemli rol oynayan rezene, aynı zamanda tansiyonun düzenlenmesinde de oldukça annelerde süt arttırmak için de önerilen bitki, yüksek potasyum içeriği sayesinde kan dolaşımını da düzenler. İdrar söktürücü özelliği ile vücuttaki fazla suyun atılmasına yardımcı olan rezene, toksinler de vücuttan uzaklaştırır. İçeriğindeki A vitamini görme sorunu yaşayanlar için oldukça faydalıdır. Düzenli olarak tüketilen rezene, çinko, selenyum ve kalsiyum içeriği sayesinde cildin daha canlı ve pürüzsüz görünmesini TarçınKullanımı eski Mısır’a kadar dayanan ve sağlığa faydaları nedeniyle şifalı bir bitki olarak kullanılan tarçın, kendine has aroması ve lezzetiyle en çok beğenilen bitkilerden biridir. Çay şeklinde demlenerek tüketilebildiği gibi yemeklere ve tatlılara eklenerek lezzet verici olarak bir polifenol içeriğine sahip olan tarçın, demir, magnezyum, kalsiyum, potasyum, manganez mineralleri ve K, C, A, E ve B6 vitaminleri açısından zengin bir kaynaktır. Antioksidan özelliği sayesinde vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı koruyucu etki enfeksiyonlarına karşı etkilidir ve kanser hücresi oluşumunu engeller. Metabolizma hızını arttır ve kilo vermeye yardımcı olur. Toksin maddelerin ve vücuttaki aşırı suyun dışarı atılmasını sağlar. Ayrıca kemik gelişiminde etkili rol oyar ve kalp damar hastalıklarına karşı vücudu korur. Adet sancılarının önlenmesinde etkilidir ve sinir sistemi fonksiyonlarının düzenlenmesini sağlar. Anasayfa » Sağlık » Göbek Fıtığı İçin Hangi Bölüme Gidilir? Göbek deliğinde, fındık büyüklüğüne yakın bir büyüklükte ortaya çıkan göbek fıtığı, fıtığın durumuna göre çok daha büyük boyutlarda da olabilmektedir. Genel olarak göbek fıtığının daha çok kadınlarda görüldüğü bilinmektedir. Bazı kadınlarda gebelikle başlar ve doğum sonrasında göbek fıtığı da ortadan kaybolur. Ancak doğum gerçekleşmiş olduğu halde fıtık sürüyorsa, tedavi edilmesi gerekir. Tedavi için hastanın genel cerrahi bölümüne gitmesi gerekir. Genel cerrahi gerekli görürse hastayı ortopedi bölümüne yönlendirecektir. Bu iki bölümde gerekli muayene ve tetkikler yapıldıktan sonra doktor tarafından tedavi sürecine başlanır. Göbek Fıtığı Tedavisi Nasıl Yapılır? Göbek deliği, karın duvarında meydana gelen ve ameliyat gerektiren bir fıtık türüdür. Genellikle karın iç duvarına yama yapılması usulü kullanılır ancak bazen küçük bir operasyon da yeterli olabilmektedir. Ameliyat sonrasında fıtık çeşitli durumlar nedeniyle yeniden nüksedebilir. Göbek fıtığı, karın içinde basıncın yükselmesi ile belirgin hale gelir. Gebelikte yoğun olarak görülmesinin temel nedeni de budur. Kadında doğum sezaryen yöntemi kullanılarak yapılmış ise doğum esnasında fıtığın da giderilmesine çalışılır. Ancak yine de bu teknik, fıtığın nüksetmesine yol açma potansiyeline sahiptir ve önerilmez. Göbek fıtıklarının tedavisinde iki yöntem kullanılır Açık Ameliyat Standart yamaların kullanıldığı ameliyat biçimidir. Kapalı Ameliyat Kompozit yapı olarak bilinen teknik kullanılarak yapılan ameliyat türüdür. Açık ameliyata göre bu ameliyatın maliyeti yüksektir. Ancak olumlu dönüşleri açık ameliyata göre çok daha fazla olduğu bilinmektedir. Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın, hasta fıtık ameliyatı sonrasında ortalama bir gün geçmesi ile taburcu edilebilir. Yama kullanılan fıtıklarda tekrarlama olasılığı azdır ancak fıtık daha önce nüksetmiş ise yeniden görülme olasılığı da artmaktadır. Nükseden göbek fıtığı, ilk kez görülen göbek fıtığına oranla daha büyük bir çapa sahiptir. Göbek Fıtığı Riskli midir? Göbek fıtığı şikayeti ile genel cerrahi bölümüne gidildiğinde, doktor fıtığın riskleri üzerine hastaya bilgi verecektir. Genellikle göbekte ortaya çıkan fıtığın tedavi ettirilmesi önerilmektedir. Bunun nedeni,”fıtık boğulması” adı verilen durumun ortaya çıkma riski bulunmasıdır. Fıtık boğulması oldukça ciddi ve riskli bir durumdur. Bu durum gerçekleştiğinde göbek bölgesinde kızarıklık ve ağrı ortaya çıkması kaçınılmazdır. Göbek fıtığı bebeklerde ya da çocuklarda da ortaya çıkabilen bir rahatsızlıktır. Yaş grubuna göre değişiklik gösterse de, genellikle çocuk cerrahi bölümüne gidilmesi uygundur. Çocuklarda ortaya çıkmış olan göbek fıtığının hemen tedavi edilmesi gerekmez. Genel olarak iki yaşına kadar beklenmesi tavsiye edilir. Ancak yetişkinler, göbek fıtığı belirtisi ya da şüphesi mevcut ise mutlaka genel cerrahi bölümüne gitmeli ve muayene olmalıdır. İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KONULAR

göbek fıtığı için şifalı bitkiler