Na'tlarda, daha çok Hz. Muhammed'e karşı duyulan sevgi ve saygı dile getirilir. O, beşeriyetin en hayırlısıdır. Âlem O'nun nuru ile aydınlanmıştır. Hiç kimse Allah'a yaklaşmakta O'nun ulaştığı makama erememiştir. Na't, insanın kendisini Peygamber'de aramasıdır. Na't Peygamber'in şiirle yapılmak istenilen bir portresidir.
Tanzimat Dönemi Roman Örnekleri Nelerdir? Tazminat döneminde kaleme alınmış ve yazılmış, pek çok önemli yazar tarafından ele alınmış farklı Romanlar bulunur. - Telemak - Yusuf Kamil Paşa - İntibah - Namık Kemal - Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat - Şemsettin Sami - Cezmi - Namık Kemal
dındandaha çok nazım örnekleri üzerinde durulacaktır. Türk edebiyatında, Tanzimat sonrasında yazılmış bazı şiirlerde kelime-lerin ve şiirin kifayetsizliğine değinen birçok mısra, beyit veya kıtaya rastlan-maktadır. Bu tür örneklere değinmeden önce, konuya nesir türünden birkaç örnekle giriş yapalım:
23 Mys 2010. #1. Kaside Nedir. Kasideler, genellikle birini övmek veya yermek amacıyla yazılan şiirlerdir. daha çok din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılan divan edebiyatı şiirlerdir. Kaside şairlerine kaside-gü (kaside söyleyen), kaside-sera ya da kaside-perdaz (kaside yazan) denir. Çok katı bir kalıpla yazılan
Madrigalhakkında bilgiler. Madrigal genel tanımıyla orta çağın sonları, Rönesans ve Barok dönemlerini kapsayan, genelde dini olmayan vokal müzik kompozisyonudur. Çok seslidir ve iki ile sekiz arasında değişen düzenlemeler, geleneksel olarak enstrüman eşliği olmaksızın seslendirilir. Türün ilk örnekleri 14. yüzyılda
Fast Money. “Benden sonra cahiliye dönemindeki putperestliÄŸe dönersiniz diye bir korkum yok†diyordu. “Bütün korkum sizin dünya uÄŸruna birbirinizle boÄŸuÅŸmanızdı Sanki kendisine iman edenleri tertemiz bir havuzun etrafında topluyor ve sonra da iç ve dış âlemlerini temizliyordu. Bir babanın evladına olan düşkünlüğünden daha çok düşkündü iman edenlerine. AteÅŸle müminler arasına bir bariyer gibi duruyordu. Elleriyle tuttuÄŸu cehennem kapısını bir daha açılmamacasına örtmeye çalışıyordu. * * *ÂHz. Huzeyfe ra rivayet ediyor “Peygamberimizi şöyle buyururken iÅŸittim ‘Fitne karışıklık ve kaos kalplere hasıra iÅŸler gibi ilmik ilmik iÅŸlenecek. Hangi kalp bu fitneye açık durursa o kalpte simsiyah bir nokta oluÅŸacak. Hangi kalp bu fitneye kapalı durursa, o kalpte bembeyaz bir nokta oluÅŸacak’â€. Müslim, İman, 367; Ahmed, Müsned, 5/386* * * Hz. Enes ra anlatıyor “Hz. Peygamber sav şöyle buyurdu ‘Ey Müslümanlar topluluÄŸu! ToparlanınÂciddi bir iÅŸle karşı karşıyasınız. YolculuÄŸa çıkacaksınız. YolculuÄŸa hazırlanınız. Zira yolculuk yakındır artık. Yolculuk için azık hazırlayınız. Çünkü yol uzaktır. Sırtınızdaki yükleri hafifletin. Zira yolunuzda engebeler ve yokuÅŸlar vardır. Bu yokuÅŸları ancak yükü hafif olanlar aÅŸabilir. Ey insanlar! Kıyamete yakın zamanlarda çetin iÅŸler, zor zamanlar ve büyük korkular olacak’â€.* * * Hz. Huzeyfe ra anlatıyor “Peygamberimizi sav gördüm. Veda haccındaydı ve Kâbe’nin örtüsüne yapışmıştı. Gözlerinden yaÅŸ boÅŸalıyordu. Yanına yanaÅŸtım ve şöyle sordum. Ey Allah’ın Resulü! Neden aÄŸlıyorsunuz? Allah sizin gözlerinizi yaÅŸartmayacaktır. AÄŸlamanıza müsaade etmeyecektir. O sav şöyle cevap buyurdu ‘Huzeyfe! Dünya tükenip gidiyor. Gün olacak sanki sen dünyada hiç olmamışsın gibi olacak. Sanki kıyamet yakınlaÅŸmış Dedim ki; Ey Allah’ın Resulü! Kıyametin yaklaÅŸtığının iÅŸaretleri nelerdir? O sav şöyle buyurdu ‘Ümmetim namazı terk ettiklerinde, ÅŸehvetlerinin peÅŸinde koÅŸuÅŸturduklarında, ihanetler çoÄŸaldığında, emanete riayet kaybolduÄŸunda, su kaynakları azaldığında, ufuk tozlandığında, insanlar küfürleÅŸtiÄŸinde, kanaat ortadan kalktığında, insanlardan iyi niyet kaybolduÄŸunda, aÄŸaçlar çok olsa da meyve vermediÄŸinde, alım gücü azaldığında, sarsıcı rüzgârlar, ters iliÅŸkiler, gereksiz yere yapılan yeminler çoÄŸaldığında, geçim zorlaÅŸtığında, insanlar baba ve annelerine küfrederek karşılıklı olarak ÅŸakalaÅŸtıklarında, haram yoldan para kazanma hırsı ve zina çoÄŸaldığında, Allah’ın verdiÄŸine rıza azaldığında, sefihler idareci olduklarında, ihanet çoÄŸalıp emanet kaybolduÄŸunda, herkes kendi aklını ve yaptığı iÅŸini beÄŸenip övmeye baÅŸladığında, her cahil ve boÅŸ adam cehaletiyle ön plana çıktığında, evlerin duvarları yükselip aşırı süslü hale getirildiÄŸinde, lüks ve yüksek binalar çoÄŸaldığında, batıl olan ÅŸeyler gerçek, yalan ise doÄŸru kabul edildiÄŸinde, saÄŸlıklı akıl sahibi olmak acizlik, ÅŸeytanca adım atmalar akıllılık, sapıklık doÄŸruluk, gerçeÄŸi açıklamak körlük, suskunluk aptallık, ilim sahibi olmak ise cahillik olarak kabul edildiÄŸinde, kalpler köreldiÄŸinde, kötülük iyiliÄŸi maÄŸlup ettiÄŸinde, insanlardaki dünya tutkusu azgınlaÅŸtığında, ticari yollar çoÄŸaldığında, tembellik yaygınlaÅŸtığında, vahÅŸi hayvanların derileri lüksün göstergesi olarak giyilmeye baÅŸlandığında, dünya ahrete tercih edildiÄŸinde, kalplerden merhamet duyguları çıktığında, fesat yaygınlaÅŸtığında, Allah’ın kitabı oyuncak -ve oyun aracı- haline getirilmeye çalışıldığında... İşte ey Huzeyfe bütün bunlar olduÄŸunda İslam’ın sadece ismi kalacak. Kuran kalplerden silinecek. Ancak görüntüsü kalacak. Okuyucular ve insanlar Kuran okuyacaklar ama bu okudukları Kuran boÄŸazlarından öteye geçemeyecek. Okudukları Kuran’ın emirlerini uygulamayacak, yasaklarından da sakınmayacaklardır. İşte ey Huzeyfe! Bütün bunlar olduÄŸunda Müslümanların mescitleri süslü ama cemaatinin kalpleri imandan yoksun olacak. Âlimler yeryüzünün en ÅŸer insanları olacaklardır. Fitneyi bu âlimler baÅŸlatacaklar. Fitne neticede onlara dönecektir. Hayırlı insanlar ve hayır yok olup gidecek. Åerli insanlar ve ÅŸerr olduÄŸu gibi kalacak. İşte bütün bunlar olunca Allah insanların amellerini önemsiz sayacak. Amellerine itibar etmeyecek. Çünkü insanlar böyle bir dönemde sadece paraya dalacaklar. Öyle bir hale geleceklerdir ki en zengin olan bile kendini fakir sayacak’â€. Nebhani, Alamatü Yevmi’l Kıyame, 55 * * * Yukarıdaki konuÅŸmayı teferruatıyla verdim. DoÄŸrusu bu hadiste ifade edilen uyarılara baktığımızda birçoÄŸunun bugün birebir yaÅŸandığını görebiliriz. Hz. Peygamber’in sav vefatından önce yaptığı bu hayati uyarılara bugün, o gün kadar muhtacız. Sanırım her birimiz kendimizi bu uyarının bir yerinde görebiliriz. Allah korusun ama gerçek olan da bu deÄŸil mi?Konuya devam edeceÄŸim... SORALIM ÖÄRENELİM En büyük günah hangisidir?   ÂTUNCAY SINIF/MERSİNPeygamberimize sav bu soru sorulduÄŸunda şöyle cevap vermiÅŸtir “Seni yaratmış olduÄŸu halde Allah’a ÅŸirk koÅŸmandır. Bundan sonra dünyalık korkusuyla kız çocuÄŸunu öldürmendir. Bundan sonra da komÅŸunun hanımıyla zina Müslim, İman, 141, 142 Bu hadis sınırlayıcı deÄŸil, örnekleyici bir hadistir. Burada Peygamberimiz sav sadece bir örnek vermiÅŸtir. Baba-anneye saygısızlık, kul hakkı yemek gibi birçok günah da büyük günahlardandı sav miraçta Yüce Allah’ı görmüş müdür? ÂCEVDET PAZARCI/MUÅPeygamberimiz sav miraçta Yüce Allah’ı görmemiÅŸtir. Bu soru kendisine sorulduÄŸunda “O, bir nurdur. Nasıl göreyim†cevabını eÅŸlerin yakınlaÅŸması haram mıdır? / SELMA İLKE/ÇORUMHamilelikte eÅŸlerin yakınlaÅŸması dinen yasak deÄŸildir. Ancak bu konuda doktorlarla görüşülüp çocuÄŸa zarar vermeyecek bir durum söz konusu ise yakınlaÅŸmak daha ev var mıdır? / İLKAY DENİZ/ESKİÅEHİREski inançlarda evin binek aracının ve kadınların uÄŸursuzluÄŸuna inanılır. Ama Peygamberimiz sav Medine’ye geldiÄŸinde bu anlayışı çok sert ÅŸekilde tenkit etmiÅŸ ve bunlarda bir uÄŸursuzluk olmadığını ifade etmiÅŸtir. İnsanlar bazen yanlışlar yapar, sonra da bunun bedelini öderler. Bunun adını da uÄŸursuzluk koyarlar. Mesela çimentodan veya demirden çalarak ev yapar, en ufak bir depremde bu ev yıkılır, bunun faturasını da cahillikle kadere çıkarmaya çalışırlar. Veya evimiz uÄŸursuzmuÅŸ ne yapalım,
Emine KAYA - Allah’ın en sevgili kulu, son peygamberi, önderimiz Hz. Muhammed sas bir saadet güneşi olarak doğdu. Kurumuş toprakların su ile yeşerip hayat bulması gibi Peygamberimizsas’in gelişiyle insanlık yeniden hayat buldu. Peygamber Efendimiz’in hayatı her konuda örnek alacağımız şekilde yaşanmıştır. Biz aciz kullar O’nun ahlâkının nuruyla aydınlandık. Peygamberimiz’in ahlâkına ne zaman ulaşırız, Allah’ın sevdiği ve nimet verdiği kullardan oluruz. Rasûlullah sas dünyaya gözünü kapayıncaya kadar hep aynı huy ve ahlâk üzerinde yaşamıştır. O her zaman muhtaçlara yardım eder, zayıfları korur, insanlara tatlı sözle, güler yüzle muamelede bulunur, tevazu ve hoşgörüsünü kimseden esirgemezdi. Güneş nasıl ki Allah’a inananın da inanmayanın da üzerine doğarsa Peygamberimizsas’in dünyayı kapsayan şefkati de küçük-büyük, genç-ihtiyar, Müslüman-gayri müslim herkese aynı şekilde yayılırdı. Peygamber Efendimiz sas âlemlere rahmettir. O’nun ahlâkı Kuran ahlâkıydı. Yani her işi Allah Teâlâ’nın rızasına uygundu. O’nun kalplere yerleştirdiği iman ışığı sayesinde kalplerden yanlış inançlar silindi. Cehaletin yerine ilim, zulmün yerine hak ve adalet, kin ve düşmanlığın yerine insan sevgisi, acımasızlığın yerine şefkat ve merhamet geldi. Hz. Muhammed sas ahlâkını Kuran’dan almış bütün iyilikleri kendisinde toplamıştır. Hz. Aişe’ye Peygamber Efendimizsas’in ahlâkının nasıl olduğu sorulduğunda o şu cevabı vermiştir “…O’NUN AHLÂKI KUR’AN İDİ.”[1] Resûlullah’ın sas ahlâkının Kur’an olması demek, Kur’an’ın uygun gördüğünü uygun görmesi, Kur’an’ın beğenmediği bir işi, bir hareket tarzını beğenmemesi demektir. Bir şeye kızıyorsa, o şeyi Kur’an çirkin gördüğü için kızması, bir kimseyi seviyorsa, onun tutumunu Kur’an tasvip ettiği için sevmesi demektir. Kur’an’ın helâl saydığını helâl, haram saydığını haram sayması ve öylece uygulaması demektir. Osas’nu Yüce Allah yetiştirdi ve insanlara en güzel örnek, insanların kurtarıcısı ve önderi olsun diye özel olarak terbiye etti. Bu konuda Peygamber Efendimiz sas şöyle buyuruyor “Beni Rabbim terbiye etti ve terbiyemi güzel yaptı.”[2] Rasûlullahsas’ın yanında her karakterden insan bulunurdu. Bu insanlarla tek tek ilgilenip, eksik ve hatalarını düzeltmek için onları uyarmış, temizliklerinden imanlarına kadar onları her konuda eğitmeye çalışmıştır. Onun bu şefkat, sevgi dolu, anlayışlı ve sevimli tavrı birçok insanın kalbinin dine ısınmasına ve Osas’na büyük bir içtenlik ve sevgi ile bağlanmalarına vesile olmuştur. Allah Peygamber Efendimizsas’in çevresindekilere gösterdiği bu güzel tavrını Kur’an’da şöyle bildirmektedir “Allah’tan bir rahmet dolayısıyla, onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılıp giderlerdi. Öyleyse onları bağışla, onlar için bağışlanma dile.”[3] Müslüman olarak bizim görevimiz, Peygamberimizsas’in ahlâk ve fazilet dolu hayatını iyice öğrenmek ve onun ahlâk davranışlarını örnek olarak yaşamaktır. Allah Kur’an-ı Kerim’de Peygamber Efendimizsas’in örnek dolu ahlâkı için şöyle buyurmuştur “Andolsun ki, Allah’ın elçisinde sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmaya inanan ve Allah’ı çok anan kimseler için en güzel bir örnek vardır.”[4] İnsana ait yaşamın her anı ve her safhası için O’nun asil hayatı ve güzel ahlâkında olması gereken, olgunluk ve kemâle işaret eden bir örneklik vardır. “Muhammedi Risalet” adlı eserinde Seyyid Süleyman en-Nedvi bu hususu şu güzel cümleleri ile ifade eder “…eğer zengin ve varlıklı bir insan isen, Rasûlullah’ın Hicaz’la Şam arasında eşya taşıdığı ve Bahreyn’in hazinelerine sahip olduğu zamanı hatırla! Ve sen de O’nun gibi hareket et. Eğer fakir ve yoksul isen Rasul-i Ekrem’in Ebu Talib mahallesinde mahsur kaldığı, vatanını ve bütün mülkünü terk ederek Mekke’den Medine’ye hicret ettiği zamanı düşün. Eğer hükümdar isen O’nun Arapların idaresini ele geçirdiği, her tarafa hâkim olduğu, ileri gelenlerin, şan ve şeref sahiplerinin O’na itaat ettiği zamanı hatırla. Eğer zayıf ve kimsesiz isen Rasûlullah’ın Mekke’de yaşadıklarını hatırla! O’nda senin için güzel bir örnek vardır… Eğer fatih ve muzaffer bir hükümdar isen Bedir’de, Huneyn ve Mekke’de düşmana galip geldiği günlere bakarak Peygamber Efendimizin hayatından ibret al. Eğer mağlup olmuşsan Uhud harbinde Rasûlullahsas’ın şehid ve ağır yaralı ashabı arasındaki halini düşün. Eğer öğretmen isen mescidin sofasında ashabına nasıl öğretmenlik yaptığını hatırla! Eğer öğrenci isen Cebrail’in huzurunda nasıl diz çöküp hidayet istediğini düşün. Eğer nasihat eden bir vaiz, emin bir mürşit isen Mescid-i Nebevi’de bir kütük üzerinde vaaz eden Rasûlullahsas’a kulak ver. Eğer hiçbir yardımcın olmadığı halde hakkı ayakta tutmak, iyiliği haykırmak istiyorsan Mekke’deki zayıf haline rağmen Peygamber Efendimizin hakkı açıkça ilan ettiği zamanı hatırla. Eğer düşmanını yenersen, Rasûlullahsas’ın Mekke’yi fethettiği günü hatırla. Hakem ya da hâkim isen, İslam güneşi doğmadan önce, Kureyş reisleri birbirine girmek üzereyken Rasûlullahsas’ın Hacer-i Esved’i yerine koymak için verdiği hükme bir göz at. Sonra gözünü çevir ve bir daha bak Rasûlullah’ın Medine mescidinin avlusunda insanlar arasında adaletle hüküm verdiği zamanı düşün… Hülasa her ne olursan ol, ne işle uğraşırsan uğraş yaşadığın müddetçe, günün her saatinde Rasûlullah’ın hayatında senin için güzel bir hidayet, hayat karanlıklarını aydınlatan güzel bir misal vardır. Böylece işlerin düzelir, sıkıntıların sona erer… O’nun hayatı bütün insanlık için hayatın her safhasında örnekti. O’nun hayatı aydınlanmak isteyenler için bir nur, hidayete ermek isteyenler için bir kandil, doğru yolu bulmak isteyenler için de bir rehberdi.” İnsanlara dünya ve ahirette mutlu olmanın yolunu gösteren Peygambersas’in öğrettiği ahlâk ilkelerini önce kendisi uygulayarak bütün insanlık için en güzel örnek olmuştur. Ne mutlu onun gösterdiği aydınlık yoldan gidenlere. Ne mutlu onun yaşayışını ve ahlâki davranışlarını örnek alanlara… [1]- Müslim, Müsâfirîn 139. Ayrıca bk. Nesâî, Kıyâmü’l-leyl 2 [2]- Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, I, 12 [3]- Âl-i İmran Suresi 159. ayet [4]- Ahzab Suresi 21. ayet
Peygamberimizin Hayatı Bilgi Yarışması Soruları Ve Cevapları İlk birinci peygamberimiz kimdir? Sümeyye - 2016-12-11 Müslümanların İslam düşmanlarına karşı kazandığı ilk savaşın adı nedir? Azra - 2016-12-06 Peygamberimizin kaç adı vardır? Hatice Kübra - 2016-11-12 Ramazan ayı içerisinde idrak edilen ve Kur'an-ı Kerim'in inmeye başladığı kutsal gecenin adı nedir? - 2016-04-22 Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed sav için yazılmış ve O'nu öven şiirler kaleme alınmıştır. Bu tür şiirlerin en iyi örneğini 20. yüzyılda Arif Nihat Asya vermiştir. Peygamberimizi öven şiirlere ne ad verilir? - 2016-04-21 Adaletiyle ün salmış ikinci İslam halifesi kimdir? Hafız - 2016-04-01 Başlangıcı Hz. Muhammed sav'in Mekke'den Medine'ye göç edişi 622 kabul edilen takvimin adı nedir? Musa - 2016-03-13 Peygamberimizi Taif dönüşü himaye eden kim olmuştur? - 2015-07-30 Peygamberimiz insanları açıktan ilk defa İslama davet ettiğinde ilk büyük tepkiyi veren kimdir? - 2015-07-30 Peygamber Efendimiz SAV Bu Zamana Kadar Kaç Kişi Öldürmüştür?? Rabia Kurtlar - 2015-05-17 Peygamber Efendimizin Çocuklarının İsimleri Nelerdir? esra - 2015-05-06 Peygamber Efendimizin Annesinin Sütü Yetmediği İçin Emziren Kişi Kimdir? hüseyin furkan semiz - 2015-05-04 Peygamberimiz Namaz Kılarken Onu Öldürmek İsteyen Ve İslam Düşmanı Kimdir? ezgi - 2015-04-18 Hz. Muhammet Hangi Hastalığa Yakalanarak Vefat Etti? Fatmanur Ekinçi - 2015-04-09 Peygamberimizin İlk Süt Annesi Kimdir? elif - 2015-03-30 Haram Aylarda Yapılan Savaşlara Ne Ad Verilir? elif - 2015-03-26 Peygamber Efendimizin Anneannesinin İsmi Nedir? burak haklı yahyalı - 2015-03-15 Kabeyi Ziyarete Gelenlenlerin Suyunu Temin Etme Ve Zemzem Kuyusuna Bakma Grevine Ne Denir? asya - 2014-11-17 Peygamberimize Muhammed Adını Kim Koydu? Cıkcıkoğlu - 2014-05-17 Uhut Savaşında Ayneyn Geçidine Yerleştirilen Okcuların Kumandanı Kimdi? Cıkcıkoğlu - 2014-05-17 Peygamberimizin Taif Seferinde Hıristiyanken Müslüman Olan Köle Kimdi? Cıkcıkoğlu - 2014-05-17 Peygamberler, din büyükleri ve devlet adamları gibi önemli şahsiyetlerin hayatlarını anlatan kitaplara verilen genel ad nedir? - 2014-05-02 Peygamber Efendimiz i Övmek İçin Yazılan Şiire Ne Ad Verilir? Hoca - 2014-05-02 Hz. Muhammed sav'in Hz. Ali'ye hediye ettiği kılıcın adı nedir? - 2014-04-27 Peygamberimizin kızı kimle evliydi? - 2014-04-27 Uhud savaşında şehid eden zenci kölenin adını yazınız. - 2014-04-27 Kâbe'deki kutsal taşın adını yazınız. - 2014-04-27 İnsanların başkalarına danışarak iş yapmalarına ne ad verilir? - 2014-04-27 Sahabeleri gören Müslümanlara ne ad verilir? - 2014-04-27 Güvenilir bir insan olduğu için Hz. Muhammed'e hangi lâkap verilmiştir? - 2014-04-27 DİĞER SAYFALAR [1]2 3 4 5 6 7 8 Arşivimize Soru Ekleyebilirsiniz Cevabı Ekleyen Peygamberimizin Hayatı İle İlgili Cevaplı Bilgi Yarışması Hazırlık Soruları 220 Kayıt
PEYGAMBERİMİZ SAV’İN ALEMLERE ÖRNEK İNCELİĞİ VE NEZAKETİ İnsanları Allaha imana, ahiret için yaşamaya ve güzel ahlaka çağıran nur Peygamberimiz sav, tebliği sırasında pek çok yöntem kullanmıştır. Kullandığı tüm yöntemler; konuları anlatma şekli, hikmetli üslubu, konuşmasındaki akılcılık ve samimiyet her Müslüman için örnektir. Bu nedenle tüm Müslümanlar Peygamberimiz sav gibi davranmayı, onun gibi konuşmayı kendisine hedef edinmelidir. Peygamberimiz sav’in yaşadığı coğrafyada çevresinde bulunan kişilerin bir bölümü cahil; bilgi, görgü ve kültür seviyeleri düşük kişilerdi. Kuran’da bu kişilerin rahatsızlık verici tavırları hesap edemedikleri, ince düşünceli olmadıkları detaylı tariflerle anlatılır. Örneğin bu kişiler evlere ön kapılarından değil de arka kapılarından girerlerdi. Nitekim Allah Bakara suresi 89. ayetinde bu kişilerin, “evlere kapılarından girmelerini” söylemiştir. Veya Peygamberimiz sav’i ziyarete yemek saatinde gelirler, yemeği yedikten sonra dağılmayıp uzun konuşmalarla Peygamber Efendimiz sav’in vaktini alırlardı. Tüm bu düşüncesiz tavırlara karşı Peygamberimiz Hz. Muhammed sav ise her zaman son derece nezaketli, ince düşünceli, sabırlı, hoşgörülü bir tavırla onlara karşılık verirdi. Güzellikle, incelikle, gönüllerini alır, onlara güzel üslubuyla eğitici hatırlatmalarda bulunurdu. Hatta bazen de onları kırmamak, gücendirmemek adına hatırlatma yapmaktan bile imtina ederdi. Ama Allah Peygamberimiz sav’in bu güzel ahlakına karşılık onu destekleyen, Müslümanları ince düşünceyle uyaran ayetler indirmiştir. Bu konudaki ayetlerden biri şöyledir Ey iman edenler rastgele Peygamberin evlerine girmeyin, Bir başka iş için girmişseniz ille de yemek vaktini beklemeyin. Ama yemeğe çağrıldığınız zaman girin, yemeği yiyince dağılın ve uzun söze dalmayın. Gerçekten bu, peygambere eziyet vermekte ve o da sizden utanmaktadır; oysa Allah, hakkı açıklamaktan utanmaz. Ahzap Suresi, 53 Sahabelerden nakledilen rivayetlere baktığımızda da Peygamberimiz sav’in ince düşüncesine, nezaketine dair pek çok örnek verildiğini görürüz. Zaten hem bir peygamber hem de devlet başkanı olması sebebiyle Peygamberimiz sav toplumun pek çok kesiminden gelen kişilerle; zengin, fakir ayırt etmeksizin, kimsesiz yetimlerden kadınlara hatta çocuklara kadar herkesle görüşürdü. Her biriyle tek tek ilgilenirdi, onlara latifeler edip, şakalar yaparak yakınlık gösterir, gönüllerini alırdı. Hep sabırlı, anlayışlı ve ince düşünceli davranırdı. Özetle adab, edep, terbiye ve görgü kurallarını en vicdanlı, en güzel ve en ideal şekliyle yerine getirirdi. Hz. Ayşe ra annemiz Peygamber Efendimiz sav’de gördüğü güzel ahlakı bir sözünde şöyle anlatır “Resulullah’tan daha güzel ahlâka sahip hiç kimse yoktur. Ashabından ve ailesinden birisi kendisine seslenince, Buyurun’ diye karşılık verirdi. Bu sebeple Allah, ona, Sen yüksek bir ahlâk üzeresin’ buyurmuştur” Peygamber Efendimiz sav’in yanında yetişen, yıllarca ona hizmet eden Hz. Enes ra ise Peygamber Efendimizi şöyle anlatır “Resul-i Ekrem’e on sene hizmet ettim. Vallahi, bana Öf’ bile demedi. Yapmakta geciktiğim veya yapmadığım bir emrinden dolayı beni azarlamadığı gibi, ailesinden azarlayan olursa, onlara da, Ona dokunmayın. Bu işi yapması takdir edilmiş olsaydı yapardı’ buyururdu.” “Kendisine bir şey soranı can kulağıyla dinler, soruyu soran yanından ayrılmadıkça, onu terk etmezdi. Resulullah ile bir kimse tokalaşırsa veya bir kimse tokalaşmak için elini uzattığında, karşısındaki kişi elini çekmeden Resulullah elini çekmezdi. Biriyle yüz yüze gelince de, karşısındaki, yüzünü çevirip ayrılmadıkça Resulullah o kimseden yüzünü çevirmezdi. Önüne oturan kimseye hiçbir zaman ayaklarını uzatmazdı. Karşılaştığı kimseye önce kendisi selâm verirdi. Ashabıyla tokalaşmaya önce kendisi başlardı.” “Kimsenin sözünü kesmezdi. Konuşmasını yarıda bırakmazdı. Konuştuğu kişi sözünü bitirmeden yahut gitmek üzere ayağa kalkmadan sohbetine devam ederdi. “Bir gün bir iş için bir yere gitmemi emir buyurdu. Huzurlarından çıktıktan sonra sokakta birkaç çocuğun oynadığını gördüm ve onları seyretmeye daldım. Derken arkadan birisi iki eliyle başımı tuttu. Döndüğümde baktım ki, kendisi. Gülüyor. Bana Enesçiğim sana söylediğim yere gittin mi?’ dedi. Hayır, daha gitmedim, gideceğim’ dedim. Ben ona senelerce hizmet ettim. Vallahi bir defa olsun yaptığım bir iş için Niçin yaptın?’, yapmadığım bir iş için Niçin yapmadın?’ dediğini hatırlamıyorum.” “Sahabîlerine güzel unvanlar verirdi. Hz. Ali’ye Ebû Turab’, bir başka Sahabîsine Ebû Hüreyre’ gibi lâkaplar vermişti. Onlara şeref kazandırmak için, hoşlarına giden isimle çağırırdı.” Konyalı Mehmed Vehbi, Tam Metni Sahih-i Buhari, 4. cilt, Üçdal Neşriyat, İstanbul 1993, Peygamberimiz sav tavrıyla, aklıyla, hikmetiyle, vicdanıyla en örnek kişidir. Yaşamı boyunca binlerce insanı eğitmiştir. Onların imanlı, güzel ahlaklı, ince düşünceli, nezaketli olmalarına vesile olmuştur. Bu güzel tavırları, ahlakı, kişiliği 1400 yıldan bu yana hala milyonlarca insan için eğitici ve yol gösterici olmaya devam etmektedir. Ne mutlu bizlere ki onun ümmetiyiz!
peygamberimiz için yazılmış naat örnekleri