Fast Money. Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali"Ey iman edenler! Gönülden gelen bir tövbe ile Allah'a yöneliniz. Belki Rabbiniz kötülüklerinizi örter. Peygamberi ve onunla beraber iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Onların önlerinden ve sağlarından nurları aydınlatıp gider de,'Ey Rabbimiz! Nurumuzu bizim için tamamla, bizi affet, çünkü senin her şeye gücün yeter' derler."Mehmet Okuyan Kur’an Meal-TefsirEy iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah'a yönelin! Umulur ki Rabbiniz sizden kötülüklerinizi örter. Peygamber'i ve onunla birlikte iman edenleri rezil etmeyeceği günde Allah sizi, altlarından ırmaklar akan cennetlere yerleştirir. Onların ışığı önlerinden ve sağlarından koşar ve "Rabbimiz! Işığımızı bizim için tamamla; bizi bağışla! Şüphesiz ki sen her şeye gücü yetensin." Yüksel Mesaj Kuran ÇevirisiEy iman edenler, ALLAH'a yürekten tövbe edin ki Efendiniz kötülüklerinizi örtsün ve altından ırmaklar akan bahçelere soksun. ALLAH, o gün peygamberi ve beraberinde bulunanları utandırmaz. Işıkları, önlerinden sağ yanlarına doğru yayılır ve, "Efendimiz, bizim için ışığımızı tamamla ve bizi bağışla; sen her şeye gücü yetensin" iman edenler! Öğüt veren bir tevbe ile Allah'a tevbe edin. Umulur ki Rabb'iniz, kötülüklerinizi örter ve sizi altından nehirler akan Cennetlere koyar. O gün Allah, nebileri ve onlarla beraber olanları asla üzmeyecektir. Onların ışıkları önlerini ve yanlarını aydınlatır. "Rabb'imiz, bizim ışığımızı tamamla ve bizi bağışla. Kuşkusuz Sen, Her Şeye Güç Yetiren'sin." Vakfı Süleymaniye Vakfı MealiEy inanıp güvenenler! Örnek bir dönüşle Allah'a dönün. Belki Sahibiniz, nebilerini ve inanıp güvenenleri müminleri aşağılamayacağı günde kabahatlerinizi örter de sizi içinden ırmaklar akan bahçelere yerleştirir. Oraya gidecek olanların Nurları önlerini ve sağ yanlarını aydınlatır. Şöyle derler "Rabbimiz, nurumuzu tamamla ve bizi bağışla. Her şeye bir ölçü koyan sensin."Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim GerçekEy inanca çağırılanlar! Yürekten pişmanlığınızı Allah'a gösterin.* Efendinizin, kötülüklerinizi örtmesi ve altlarından ırmaklar akan cennetlere sizi yerleştirmesi umut edilebilir. O gün, Allah, hem peygamberi hem de Onunla birlikte olan inananları utandırmayacaktır. Önlerinden ve sağ yanlarından aydınlıkları yayılır. Şöyle derler "Efendimiz! Aydınlığımızı tamamla ve bizi bağışla. Kuşkusuz, Sen, her şeye Gücü Yetensin!"Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’anSiz ey iman edenler! Samimi bir kalp ile tevbe ederek içten bir sadakatle Allah'a yönelin! Umulur ki Rabbiniz günahlarınızı örter ve Allah'ın peygamber ve ona katılarak iman edenleri mahcup etmeyeceği o gün, sizi zemininden ırmakların çağladığı cennetlere koyar Onlar önlerinden ve sağlarından ışık saçarlar ve şöyle dua ederler "Rabbimiz! Nurumuzu tamamla ve bizi bağışla çünkü sen her şeye kadirsin!Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim MealiEy iman edenler! Etkili öğüt veren bir tövbe ile Allah'a yönelin. Umulur ki Rabbiniz, çirkinliklerinizi ve günahlarınızı örter ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere yerleştirir. O gün Allah, peygamberi ve onunla birlikte inananları utandırmayacaktır. Onların ışığı önlerinden ve sağ yanlarından koşup gelir. Şöyle derler "Ey Rabbimiz! Işığımızı tamamla ve bizi bağışla! Sen her şeye Kadir'sin, her şeye gücün yeter."Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe AnlamıEy iman edenler! Allah'a kesin nasuh bir tevbe ile tevbe edin. Olabilir ki, Allah sizin kötülüklerinizi örter ve altından ırmaklar akan cennetlere sokar. O gün Allah, Peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri küçük düşürmeyecektir. Nurları, önlerinde ve sağ yanlarında koşar parıldar. Derler ki "Rabbimiz nurumuzu tamamla, bizi bağışla! Şüphesiz Sen, her şeye güç yetirensin."Elmalılı sadeleştirilmiş Ey iman edenler, Allah'a öyle tevbe ile tevbe edin ki, nasuh gayet ciddi, samimi bir tevbe olsun! Ola ki Rabbiniz kusurlarınızı örter, Allah'ın peygamberi ve onun beraberinde iman edenleri utandırmayacağı günde sizi altından ırmaklar akan cennetlere koyar. Onların nurları, önlerinde ve sağ yanlarında koşacak, şöyle diyecekler "Ey Rabbimiz, bizlere nurumuzu tamamla ve bizi bağışla; şüphesiz ki sen her şeye kadirsin!"Muhammed Esed Kur'an MesajıSiz ey imana ermiş olanlar! Gönülden tevbe ederek Allah'a yönelin! Umulur ki Rabbiniz kötü fiilerinizi yok eder ve Allah'ın Peygamberi ile o'nun inancını paylaşanları utandırmayacağı o Gün, sizi içinden ırmaklar akan bahçelere koyar. Onlar, önlerinden ve sağ taraflarından hızla ışık yayarlar ve "Ey Rabbimiz!" diye yalvarırlar, "Bu ışığımızı ebediyyen parlat ve günahlarımızı bağışla! Çünkü Sen her şeye kadirsin!"Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe MealiEy iman edenler! Allah'a içtenlikle tövbe edin. Umulur ki, Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter, peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların nurları önlerinden ve sağlarından aydınlatır, gider. "Ey Rabbimiz! Nurumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü senin her şeye hakkıyla gücün yeter" Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce MealiEy o bütün iyman edenler! Allaha öyle tevbe edin ki nasuh gayet ciddi, müessir, öğütcü bir tevbe olsun, gerek ki rabbınız sizden kabahatlerinizi keffaretle örter de sizleri altından ırmaklar akar Cennetlere koyar, o gün ki Allah Peygamberini ve onun maıyyetinde iyman edenleri utandırmıyacak, nurları önlerinde ve sağlarında koşacak, şöyle diyecekler ya rabbena! Bizlere nurumuzu tamamla ve bizleri mağfiretinle yarlığa, şübhesiz ki sen her şey'e Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce MealiEy inananlar, Allah'a yürekten tevbe edin. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter; Allah'ın, peygamberi ve onunla beraber inanmış olanları utandırmayacağı günde, sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. O gün onların nuru, önlerinden ve sağ yanlarından koşar. Derler ki "Rabbimiz, nurumuzu tamamla, bizi bağışla. Doğrusu, senin herşeye gücün yeter!"Ey inananlar, Tanrı'ya kesin nasuh bir tevbe ile tevbe edin. Olabilir ki, Tanrı sizin kötülüklerinizi örter yükeffire ve altından ırmaklar akan cennetlere sokar. O gün Tanrı, Peygamberi ve onunla birlikte inananları küçük düşürmeyecektir. Nurları, önlerinde ve sağ yanlarında koşar parıldar. Derler ki "Rabbimiz nurumuzu tamamla, bizi bağışla. Şüphesiz sen her şeye güç yetirensin."Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i KerimEy iman edenler, tam bir sıdk-u hulusa malik bir tevbe ile Allaha dönün. Olur ki Rabbiniz kötülüklerinizi örter ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. O gün Allah peygamberini ve iman edib onunla beraber olanları rüsvay etmeyecek, nuurları önlerinde ve sağlarında koşacak, "Ey Rabbimiz, diyecekler, bizim nuurumuzu tamamla, bizi yarlığa. Şübhesiz ki Sen herşey'e hakkıyle kaadirsin".Ey iman edenler; Allah'a nasuh tevbesi ile tevbe edin. Umulur ki Rabbınız kötülüklerinizi örter ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar. O gün, Allah; peygamberini ve onunla beraber olan mü'minleri utandırmayacak. Onların nurları önlerinde ve sağlarında koşacak; Rabbımız, ışığımızı tamamla, bizi bağışla. Şüphesiz ki Sen, her şeye kadirsin, Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı-Ey iman edenler, tam arınarak Allah'a tevbe edin. Umulur ki Rabbiniz, günahlarınızı örter ve sizi alt tarafından ırmaklar akan cennetlere girdirir. O gün, Allah, Peygamberi ve onunla beraber iman etmiş olanları utandırmaz. Nurları önlerinden ve yanlarından koşar. Rabbimiz, derler. Bizim nurumuzu tamamla ve bizi bağışla. Şüphesiz senin her şeye gücün Yıldırım Kuran-ı Kerim ve MealiEy iman edenler! Samimi ve kesin bir dönüşle Allah'a tövbe ediniz! Böyle yaparsanız Rabbinizin sizin günahlarınızı affedeceğini, sizi içinden ırmaklar akan cennetlere yerleştireceğini umabilirsiniz. O gün Allah, Peygamberini ve onun beraberindeki müminleri utandırmaz. Onların nuru, önlerinden ve sağ taraflarından sür'atle derler onlar "Ey Kerim Rabbimiz! Nurumuzu daha da artır, tamamına erdir, kusurlarımızı affet, çünkü Sen her şeye kadirsin."Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an ÇözümüEy iman edenler! Allah'a özden ve kesin bir tövbe ile tövbe edin! Umulur ki Rabbiniz kötülüklerinizi sizden örter ve sizi altından nehirler akan cennetlere dahil eder. O süreçte Allah, O Nebi'yi ve Onunla beraber iman etmişleri rezil - rüsva etmez! Onların nuru, önlerinden ve sağ taraflarında koşar. Derler ki "Rabbimiz... Nurumuzu tamamla ve bizi mağfiret eyle... Muhakkak ki sen her şeye Kaadir'sin. "Edip Yüksel Eski Baskı Mesaj Kuran ÇevirisiEy inananlar, ALLAH'a yürekten tevbe edin ki Rabbiniz kötülüklerinizi örtsün ve altından ırmaklar akan cennetlere soksun. ALLAH, o gün peygamberi ve beraberinde bulunanları utandırmaz. Işıkları, önlerinden sağ yanlarına doğru yayılır ve, 'Rabbimiz, bizim için ışığımızı tamamla ve bizi bağışla; sen herşeye gücü yetensin,' Aktaş Eski Baskı Kerim Kur'anEy iman edenler! Öğüt veren bir tövbe ile Allah'a tövbe edin. Umulur ki Rabb'iniz, kötülüklerinizi örter ve sizi altından nehirler akan Cennetlere koyar. O gün Allah, nebileri ve onlarla beraber olanları asla üzmeyecektir. Onların ışıkları önlerini ve yanlarını aydınlatır. "Rabb'imiz, bizim ışığımızı tamamla ve bizi bağışla. Kuşkusuz Sen, Her Şeye Güç Yetiren'sin." Khalifa The Final TestamentO you who believe, you shall repent to GOD a firm repentance. Your Lord will then remit your sins and admit you into gardens with flowing streams. On that day, GOD will not disappoint the prophet and those who believed with him. Their light will radiate in front of them and to their right. They will say, "Our Lord, perfect our light for us, and forgive us; You are Omnipotent."The Monotheist Group The Quran A Monotheist TranslationO you who believe, you shall repent to God a sincere repentance. It may be that your Lord will forgive your sins and admit you into estates with rivers flowing beneath them. On that Day, God will not disappoint the prophet and those who believed with him. Their light will radiate around them and to their right. They will say "Our Lord, keep perfect our light for us, and forgive us; You are able to do all things."Edip-Layth Quran A Reformist TranslationO you who acknowledge, you shall repent to God a sincere repentance. It may be that your Lord will remit your sins and admit you into paradises with rivers flowing beneath. On that day, God will not disappoint the prophet and those who acknowledged with him. Their light will radiate around them and to their right. They will say, "Our Lord, keep perfect our light for us, and forgive us; You are able to do all things."
49-HUCURÂT 1. Ayet يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تُقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَيِ اللَّهِ وَرَسُولِهِ وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ tukaddimû beyne yedeyillâhi ve resûlihî vettekûllâhvettekûllâhe, innallâhe semîun alîmalîmun. Bayraktar Bayraklı Ey iman edenler! Allah'ın ve Peygamberinin önüne geçmeyiniz. Allah'a saygı duyunuz. Şüphesiz ki Allah, işitendir; bilendir. Edip Yüksel Ey gerçeği onaylayanlar, ALLAH’ın ve elçisinin önüne geçmeyiniz. ALLAH’ı sayınız. ALLAH İşitir, Bilir. Erhan Aktaş Ey iman edenler! Allah’ın ve Rasul’ünün iki eli arasında öne geçmeyin1. Allah’a karşı takva2 sahibi olun. Kuşkusuz Allah, Her Şeyi Duyan’dır, Her Şeyi Bilen’dir. 1- Bu bir deyimdir. “El” ve “elin arası”; gücü, imkânı, bilgiyi, iradeyi ifade etmektedir. Bu deyimle kast edilen şudur Kendi görüş ve düşüncenizi vahyin önüne geçirmeyin. Kendi düşüncenizi vahiymiş gibi öne sürmeyin. Allah’ın vahyini kendinize malzeme yapmayın. 2- Korunma; Allah’ın buyruklarına içtenlikle uyarak; o buyruklarla, kötü ve zararlı şeylere karşı kendisini korumaya, güvenceye almak. Muhammed Esed Siz ey imana ermiş olanlar! Allah'ın ve Elçisi'nin emrettiği şeyin önüne kendinizi koymayın, Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun. Çünkü Allah, kuşkusuz her şeyi işiten, her şeyi bilendir. Mustafa İslamoğlu Siz ey iman edenler! Asla Allah'ın ve Elçisinin önüne geçmeyin ve sorumlu davranın çünkü Allah her şeyi işitir, her şeyi bilir! Süleyman Ateş Ey inananlar, Allâh'ın ve Elçisinin önüne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allâh, işitendir, bilendir. Süleymaniye Vakfı Ey inanıp güvenenler! Allah’ın ve Elçisinin önüne geçmeyin[1]. Allah’tan çekinin; o dinler ve bilir. [*] Önüne geçmeyin manasını verdiğimiz kelime takdim kökünden “lâ tukaddimûلَا تُقَدِّمُوا” dür. Benzeşikmüteşabih ayeti Ahzab 33/36’dır. Allah ve Elçisi bir konuda karar verince artık o karar Kitapta doğrudan hikmet şeklinde bildirilmiş hükümlerdir. Örneğin, miras paylaşımı, savaş hukuku, boşanma hukuku böyledir. Elçi’ye itaat Allah’a itaattir çünkü elçinin getirdiği Allah’ın sözüdür. Yaşar Nuri Öztürk Ey iman edenler! Allah'ın ve resulünün önüne geçmeyin! Allah'tan korkun! Allah gerçekten çok iyi duyan ve gereğince bilendir.
Eûzübillâhimineşşeytânirracîm Bismillâhirrahmânirrahîm 1. Ya eyyühellezıne amenu la tükaddimu beyne yedeyillahi ve rasulihı vettekullah* innellahe semıun alım 2. Ya eyyühellezıne amenu la terfeu asvateküm fevka savtin nebiyyi ve la techeru lehu bil kavli ke cehri ba'dıküm li ba'dın en tahbeta a'malüküm ve entüm la teş'urun 3. İnnellezıne yeğuddune asvatehüm ınde rasulillahi ülaikel lezınemtehanellahü kulubehüm lit takva* lehüm mağfiratüv ve ecrun azıym 4. İnnellezıne yünaduneke miv verail hucürati ekseruhüm la ya'kılun 5. Ve lev ennehüm saberu hatta tahruce ileyhim le kane hayral lehüm* vallahü ğafurur rahıym 6. Ya eyyühellezine amenu in caeküm fazikum bi nebein fe tebeyyenu en tüsıybu kavmem bi cehaletin fe tusbihu ala ma fealtüm nadimın 7. Va'lemu enne fıküm rasulellah* lev yütıy'uküm fı kesırim minel emri le anittüm ve lakınnellahe habbebe ileykümül ımane ve zeyyenehu fı kulubiküm ve kerrahe ileykümül küfra vel füsuka vel ısyan* ülaike hümür raşidun 8. Fadlem minellahi ve nı'meh* vallahü alımün hakım 9. Ve in taifetani minel mü'minınaktetelu fe aslihu beynehüma* fe im beğat ıhdalüma alel uhra fe katilületı tebğıy hatta tefıe ila emrillah * fe in faet fe aslihu beynehüma bil adli ve aksitu* innellahe yühıbbül müksitıyn 10. İnnemel mü'minune ıhvetün fe aslihu beyne ehaveyküm vettekullahe lealleküm türhamun 11. Ya eyyühellezıne amenu la yeshar kavmün min kavmin asa ey yekunu hayram minhüm ve la nisaüm min nisain asa ey yekünne hayram minhünn* ve la telmizu enfüseküm ve la tenabezu bil elkab* bi'sel ismül füsuku ba'del iman* ve mel lem yetüb fe ülaike hümüz zalimun 12. Ya eyyühellezıne amenütenibu kesıram minez zanni inne ba'daz zanni ismüv ve la tecessesu ve la yağteb ba'duküm ba'da* e yühıbbü ehadüküm ey ye'küle lahme ehıyhi meyten fe kerihtümuh* vettekullah* innellahe tevvabür rahıym 13. Ya eyyühen nasü inna halaknaküm min zekeriv ve ünsa ve cealnaküm şüubev ve kabaile li tearafu* inne ekrameküm ındellahi etkaküm* innellahe alımün habır 14. Kaletil a'rabü amenna* kul lem tü'minu ve lakin kulu eslemna ve lemma yedhulil imanü fi kulubiküm* ve in tütıy'ulahe ve rasulehu la yelitküm min a'maliküm şey'a* innellahe ğafurur rahıym 15. İnnemel mü'minunellezıne amenu billahi ve rasulihı sümme lem yertabu ve cahedu bi emvalihim ve enfüsihim fı sebılillah* ülaike hümüs sadikun 16. Kul etüallimunellahe bi dıniküm vallahü ya'lemü ma fis semavati ve ma fil ard* vallahü bi külli şey'in alım 17. Yemünnune aleyke en eslemu* kul la temünnu aleyye islameküm* belillahü yemünnü aleyküm en hedaküm lil ımani in küntüm sadikıyn 18. İnnellahe ya'lemü ğaybes semavati vel ard* vallahü basıyrum bima ta'melun
ya eyyühellezine amenu la tukaddimu beyne